Her yıl havalar henüz serinken, baharın geldiğini ağaçların ve kırların çiçeklenmesiyle anlıyoruz buralarda...
Önce badem ağaçları sonra tarlalar papatyaların açmasıyla beyaza boyandılar. Tarlaların beyazı bitmeden ahlat ve armut ağaçları bembeyaz çiçekleriyle gelinlik giymiş gibiydiler. Daha sonra turp ve hardal otu çiçekleriyle sarardı çevremiz. Sarı sonsuzluğu seyrederken mor, pembe renkleri ile ballıbabalar “Merhaba” dediler bize. Son olarak gelincikler belirdi kırmızı kırmızı...
Çiçeklerin coşkusuna arılar, kelebekler, karıncalar eklendi. Doğa bu şiirsel güzellikleri sunarken, bizler için Corona, #evdekal günleri başladı. Köyde yaşamanın güzelliği; doğa bizim evimizdi.
Bahar günlerinde çiftlik işlerimiz oldukça yoğun. Zeytin ağaçlarının bakımı, dal parçalama işleri, yazlık sebze dikimleri için toprağın hazırlanması gerekiyor. Yapılacak iş çoktu.
Yazlık sebze dikimleri için toprağı belledik, taşları ayıklandı. Hazırladığımız kompost gübreleri karıştırdık, artık toprak dikime hazırdı.
Bol güneş ışığı, rüzgar altında çalışmak ruhumuza iyi geldi ama şehre inememek, arkadaş, dost görememek tabii ki buruk bir duygu oluşturdu içimizde.
Her haber programında hastanelerde yaşanan yoğunluğu, sağlık çalışanlarının verdiği büyük mücadeleyi izledik ve hiç yorulduk diyemedik. Corona salgını en çok oraları etkilemişti.
Comments